Bilişim Enerji Elektrik, 2014 yılında kurulmuş, İvogsan OSB'de faaliyet gösteren yenilikçi bir otomasyon firmasıdır.

Çalışma Saatleri(Pzt- Cmt: 08.00 - 18.00)

06 Haz 2024 3 dakikalık okuma

Endüstriyel Devrimden Dijital Çağa

Otomasyon, modern endüstrinin temel taşlarından biri olup, üretim yöntemlerimizi ve süreçlerimizi kökten değiştirmiştir. Peki, bu süreç nasıl başladı? Gelin, otomasyonun tarihine bir yolculuk yapalım, Endüstriyel Devrim'in ilk günlerinden Dijital Çağ’ın son teknoloji sistemlerine kadar uzanan bu serüveni keşfedelim.

Otomasyonun Şafağı: Endüstriyel Devrim

Otomasyonun kökleri, 18. yüzyılın sonlarında gerçekleşen Endüstriyel Devrim’e kadar uzanır. Bu dönem, el işçiliğinden makineleşmiş üretime geçişi işaret ederek üretim manzarasını kökten değiştirdi.

Buhar Makineleri ve Mekanik Dokuma Tezgahları:

  • 1765'te James Watt tarafından icat edilen buhar makinesi, enerji kullanımını devrimsel bir şekilde değiştirerek fabrikaların daha verimli çalışmasını sağladı.
  • 1785'te Edmund Cartwright tarafından geliştirilen mekanik dokuma tezgahları, tekstil üretimini otomatikleştirerek çıktı ve tutarlılığı artırdı.

Standartlaştırılmış Parçalar:

  • Eli Whitney, 19. yüzyılın başlarında standartlaştırılmış parçalar konseptini popüler hale getirdi. Bu yenilik, standart bileşenlerle seri üretime olanak tanıyarak modern üretimin temellerini attı.

20. Yüzyıl: Elektronik Otomasyonun Yükselişi

yüzyıl, elektrikli ve elektronik sistemlerin geliştirilmesiyle otomasyon teknolojisinde önemli ilerlemelere sahne oldu.

Erken Kontrol Sistemleri:

  • 1920'ler ve 1930'lar, endüstriyel süreçleri otomatikleştirmek için elektromekanik röleler kullanan röle mantık sistemlerinin tanıtımına tanıklık etti.
  • Bu erken kontrol sistemleri, Henry Ford’un otomotiv endüstrisindeki montaj hattı yeniliklerinin verimliliği artırmak ve maliyetleri azaltmak için otomasyona bağlı olduğu dönemlerde çok önemliydi.

Programlanabilir Lojik Kontrolörler (PLC'ler):

  • 1960'ların sonunda tanıtılan PLC'ler, büyük bir devrim niteliğindeydi. Sert kablolama röle sistemlerinin yerini alarak programlanabilir dijital bilgisayarlarla karmaşık otomasyon süreçlerinin kontrolünü kolaylaştırdı.
  • PLC'ler, esneklik, güvenilirlik ve verimlilik sunarak endüstriyel otomasyonun standartları haline geldi.

Dijital Çağ: Gelişmiş Otomasyon ve Bağlanabilirlik

Dijital teknolojinin ve internetin ortaya çıkışıyla birlikte, otomasyon yeni zirvelere ulaştı, ileri düzey bilgisayarlar ve bağlanabilirlik ile entegre olarak akıllı sistemler yarattı.

Robotik ve Yapay Zeka (AI):

  • Robotik teknolojiler, otomasyon üzerinde büyük etkiler yaratmıştır. Robotlar, montaj ve kaynak işleminden paketleme ve denetime kadar çeşitli endüstrilerde kullanılmaktadır.
  • Yapay Zeka (AI) ve makine öğrenimi, otomasyon yeteneklerini geliştirerek öngörücü bakım, kalite kontrol ve uyarlanabilir üretim süreçlerine olanak tanımaktadır.

Nesnelerin İnterneti (IoT):

  • IoT teknolojisi, makineleri, sensörleri ve cihazları bağlayarak verilerin gerçek zamanlı olarak toplanıp analiz edilebileceği bir ağ ortamı yaratır.
  • Bu bağlanabilirlik, endüstriyel süreçlerin daha iyi izlenmesini, kontrol edilmesini ve optimize edilmesini sağlayarak verimliliği artırır ve duruş sürelerini azaltır.

Endüstri 4.0:

  • Dördüncü Endüstriyel Devrim olarak da bilinen Endüstri 4.0, siber-fiziksel sistemler, IoT ve bulut bilişimi birleştirerek akıllı fabrikalar yaratır.
  • Bu fabrikalar, veri odaklı içgörüler kullanarak üretimi optimize eder, kaliteyi artırır ve israfı azaltır, otomasyonun yeni bir çağını başlatır.

Otomasyonun Endüstriyel Devrim’den Dijital Çağ’a evrimi, insan yaratıcılığı ve teknolojik ilerlemenin bir kanıtıdır. Her kilometre taşı, daha verimli, esnek ve akıllı sistemlerin yolunu açarak endüstrileri dönüştürmüş ve modern üretimin geleceğini şekillendirmiştir.

Geleceğe baktığımızda, AI, IoT ve diğer yeni teknolojilerdeki gelişmeler, otomasyonun sınırlarını daha da zorlayarak dünyamızı her zamankinden daha bağlı ve verimli hale getirme potansiyeline sahiptir.